Yem Fiyatları Besicilerin Belini Büktü

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Erzurumlu büyükbaş hayvan tüccarı Bedirhan Özmen, geçmişte hayvan yetiştiriciliğinin giderlerinin daha az olduğunu söyledi. “Yükselen yem fiyatları besiciliği yok ediyor. Bu konuda devlet destekte bulunmuyor” diyen Özmen, besicinin para kazanmadığını ve zarar ettiğini dile getirdi.

Büyükbaş besi hayvancılığı yapan Bedirhan Özmen, 40 yıldır çiftlik köyünde dedelerinden miras kalan çiftliklerinde bu mesleği yürüttüğünü söylüyor. Besi hayvancılığın geçmişte daha karlı ve piyasa şartlarının daha belirli olduğunu vurgulayan Özmen: “ Hayvan giderleri eskiye göre kat kat artı. Eskiden et ve süt kurumları önceden fiyat belirlerdi şimdi özel sektör belirlediği için piyasada bir belirsizlik oluştu” diye konuştu.
Yeterince devlet kontrollerinin olmadığını şap, brusella, yanıkara gibi aşılar için veterinerlerin görevlendirildiğini ifade eden Özmen, devletin aşı ve küpe için besiciye herhangi bir ekonomik yardım da bulunmadığını sadece doğmuş danaya destek verildiğinin altını çizdi.

Erzurum’da Örgütsel Yapı Yok

Hayvan tüccarı Özmen, Doğu Anadolu’da büyükbaş hayvancılığın Erzurum’ da önemli ekonomik yere sahip olduğunu hatırlatarak, besicilik faaliyetlerinin küçük ölçekli, dağınık ve çok sayıda birbirinden habersiz örgütsel bir yapıdan uzak olduğunu vurguladı.
Özmen: “Erzurum’ da hayvancılık da insanların eylemlerini nasıl koordine ettikleri ve örgütsel hedeflere ulaşmak için kaynakların nasıl kullandığı yönünde denetleyen resmi görev yok” diye eleştirdi.

Yerli Irktan Kurtulmak Gerek

Hayvan ırkının daha iyi bir seviyeye getirmek ve yerli ırktan kurtulmak gerektiğini izah eden Özmen, geçmiş yılarda kültür ırklardan faydalanılmadığını buna da gerek duyulmadığını çünkü girdi fiyatları düşük olması ayrıca hayvan veriminin fazla olmasından kaynaklanan bir durum olduğu için ıslah çalışmalarını geçmişte çiftliklerinde uygulamadığını belirtiyor.
Tüccar Bedirhan Özmen: “Günümüz geçmiş yıllar gibi değil besi hayvancılıkta ıslah çalışmaların en temel amacı girdi fiyatları yüksek, verim düşük, bu yüzden daha fazla et ve süt elde etmek için çiftlikte ıslah çalışmaları yapıyoruz yerli ırktan pek verim elde edemiyoruz. Bu yüzden ıslah çalışmalarına yöneldik” diye anlatı.

Kültür Irkları Çalışma Bölgesine Uyum Sağlaması Gerekir

Verim özellikleri bakımından ıslah edilmiş sığır ırkına kültürel ırk denildiğini ve çiftliklerinde yaptıkları ıslah çalışmalarının sonuçlarını ve tecrübelerini Ata iletişime paylaşan Bedirhan Özmen, kültür ırklarının her şeyden önce çalışma bölgesine uyum sağlaması gerektiğini, ortama ayak uydurmadıkları sürece hayvanların ya öldüklerini ya da verimlerin uyum sağlamadıkları için düşüşe geçtiğini aktardı.
Ülkede süt sığır yetiştiriciliğinde Siyah Alaca (Holstein) tercih edildiğini fakat Erzurum’da Holstein ırkının pek kabul görmediğini bunun sebebi ise iklimden dolayı süt verimin düşmesi olarak değerlendiren Özmen, beside günlük canlı ağırlık artışı bin 250 veya bin 350 gram civarında olan ayrıca anavatanı İsviçre olduğu Simental ırkının Erzurum ikliminden etkilenmediğine dikkat çekti.

İç Piyasada Besici Zarar Ediyor

Bedirhan Özmen, iç piyasada besicinin para kazanmadığını ve zarar ettiğini bu işte karlı olanların kasaplar ve marketler olduğunu dile getirdi.
Özmen, et fiyatlarındaki dalgalanmalarının sebebini şöyle açıkladı: “Kırmızı et piyasasında yaşanan dalgalanmaları yalnızca üretici tarafından kaynaklandığı şeklinde değerlendirmek yanlış. Kırmızı et piyasasında üretici, et sanayicisi, aracı, toptancı, marketçi olmak üzere birden fazla paydaş bulunmakta, kırmızı et üreticiden çıkıp tüketiciye ulaşıncaya kadar birden çok aracının işleminden geçmektedir. Kasaplık hayvan ve kırmızı etin tüketici fiyatlarında meydana gelen dönemsel fiyat artışlarında yetiştiren ve üretenin bir etkisi bulunmamakta. Buna rağmen bazı kesimler tarafından kırmızı et piyasasında meydana gelen fiyat artışının üreticiden kaynaklandığı yönündeki görüşler gerçek dışılıktır.”

Besicilik yapan Özmen: “İç piyasada zarar etmenin en önemli etkisi hayvan fiyatları yem fiyatından daha düşük olduğu için besicilikle uğraşan insanların yem giderlerini karşılamıyor. Bu yüzden de kimse besiciliğe yanaşmıyor ve böylece besicilik gittikçe tükeniyor” diye yorumladı.