Em‘PATİ’ Kurarak Hayvanları Anlamak Hiçte Zor Değil!

9

BEĞENDİM

ABONE OL

News

8

Maltepe Üniversite’si Hayvan Dostları Kulübü Başkanı ve Ünihak topluluğu kurucularından Merve Rabia Kulaksız, kulübü 2015 yılında kurduğunu ifade ettikten sonra kulübün amacını şöyle anlattı: “Amacım insanları bilinçlendirmekti. Ben ve çevremdeki insanlar bu konuda hassasiyet gösteren kişileriz. Sokak hayvanlarına bakıyoruz, barınmaları için alanlar yapıyoruz. Amacımız herkesin bu duyarlılığa sahip olmasıdır ve empati kurmalarıdır.”

Maltepe Üniversitesi’nde Hayvan Dostları Kulübü’nü kurmaya 2015 yılında karar veren Merve Rabia Kulaksız, kulübün birçok insana hayvan sevgisi aşıladığını, insanların hayvanlara karşı empati yeteneklerinin arttığını vurguladı. Maltepe Üniversitesi’nin bu konudaki duyarsızlığını ve kampüs içindeki hayvanlara karşı tutumunu eleştiren Kulaksız, “Hayvanları zehirlediklerine, Belediyeleri çağırıp hayvanları toplama gibi yasal olmayan işler yaptıklarına şahit oldum.” şeklinde konuştu. Üniversite’nin ve yönetimin dikkatini çekmek için ‘4 Nisan Dünya Sokak Hayvanları’ gününü kampüste kutladıklarının altını çizen Hayvan Dostları Kulübü Başkanı Merve Rabia Kulaksız, “Yönetim daha çok güvenlikleri bu konuda görevlendirdiği için biz de bu günleri kampüste hayvanlara mama vererek, broşür yaptırıp kulübümüzü tanıtarak coşkuyla kutluyorduk.” ifadelerini kullandı.

MALTEPE ÜNİVERSİTE YÖNETİMİ ŞAŞIRTTI

Merve Rabia Kulaksız, Hayvan Dostları Kulübü’nü kurarken üniversite dekanlığına ‘Sosyal Sorumluk Projesi’ bağlamında bir proje sunduklarını anlattı. Kulaksız, proje içeriğinin okuldaki yemekhaneden artan yemekleri alıp hem israfı önlemek hem de ormandaki hayvanların karınlarını doyurmak olduğunu belirtti. Üniversite yönetiminin, “O artan yemekleri satmayacağınızı ya da sizin yemeyeceğinizi nerden bilelim” gibi çirkin söylemlerine rağmen pes etmediklerini ve kulüp olarak yanlış bir şey yapmadıklarını savunan Kulaksız, “Üniversite önümüze bu konuda çok engel çıkardı. Biz buna rağmen pes etmedik. Yemekhanede çalışan kişilerle beraber gizli gizli eldiven takıp, tabaklarda olan yemekleri sıyırıyorduk.” diye konuştu. Çoğu üniversitenin kulüplere para vermediğinin de altını çizen Merve Rabia Kulaksız, bu sebeple diğer üniversiteliler gibi bütün masrafları öğrencilerin ceplerinden verdiklerini dile getirdi.
Hayvanların barınma yerlerini işgal edip üstüne onlara bir kulübeyi bile çok görmeleri konusunda üniversiteyi eleştiren Kulaksız, “Her yaz ayı geldiğinde okuldaki köpeklerin çoğu ortadan kayboluyordu ve ben 2.sınıfta kulübü kurduğumda bir topluluk olduk, sesimiz çıktı ve bundan sonra asla hayvanlara dokunulmadı.” şeklinde konuştu.

PARA DEĞİL EMEK VERİN

Evinde köpeğinin ve kedisinin olduğunu belirten Hayvan Dostları Kulübü Başkanı Merve Rabia Kulaksız, beslediği hayvanlarını sokaktan sahiplendiğine dikkat çekti. Kulaksız, insanların cins hayvan takıntılarının yersiz olduğunu savundu ve ekledi: “Cins hayvanların genelde genetikleri ile oynuyorlar, bu sebeple hayvanın bağışıklığı düşük oluyor, devamlı ağrıyan eklem ağrıları oluyor yığınla para vermek yerine sokaktan ücretsiz bir hayvan sahiplenip onlara evini açabilirler. Satın almayın sahiplenin diyebilirim bu benim felsefemdir.” İnsanların para verdikleri hayvanlara karşı ilgilerinin ve şefkatlerinin bir süre sonra yok olduğunu hatırlatan Merve Rabia, konuyla ilgili şunları söyledi: “Aslında para vermek yerine hayvana emek verilseydi kıymetsiz olmazdı ve kolayca sokağa atamazlardı.”
Hayvan bakımının masraflı bir iş olduğunun fakat hayvanın gözündeki o minneti görmenin de her şeye değer olduğunun vurgusunu yapan Kulaksız, “Evet hayvan bakımı zordur, masraflıdır. Kumu, maması, ilgisi daha birçok örnek verilebilir fakat yanına gelip yattığında o yumuşaklığını hissettiğinde bütün bu külfeti unutuyorsun.” ifadelerini kullandı. Türkiye’de kedi köpek otellerinin olmamasından yakınan Merve Rabia Kulaksız, kafesli pansiyonların olduğunu ama bunun yeterli olmadığını eleştirerek “Pet dostu oteller neredeyse hiç yok, buna hayvan sever işletme de diyebiliriz. Hayvan sahibi kişiler seyahat ederken de bu sebeplerden dolayı çok zorlanıyorlar.” şeklinde konuştu.

“SOKAK HAYVANLARI KESİNLİKLE KISIRLAŞTIRILMALI”

Hayvanların özellikle sokak hayvanlarının belediyeler tarafından kısırlaştırılmasını onaylayan Kulaksız, “Bu olaya karşı çıkanları asla anlamıyorum. Hem o hayvanlara her türlü kötülüğü yapıyorlar hem de kısırlaştırılmasına karşı çıkıyorlar. Sokak hayvanları kesinlikle kısırlaştırılmalı. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Bazı insanlar neye karşı çıktığını dahi bilmiyor. Bu tür insanlara sadece üzülüyorum.” diyerek sitemde bulundu. Popülasyonun kedilerde daha çok arttığına değinen Merve Kulaksız, yavruların birçoğunun da bakımsız kaldıklarından dolayı öldüğünü hatırlattı. ‘Maltepeuni Hayvanseverler’ adında İnstagram sayfalarının olduğunu belirten Kulaksız, “Kulüp olarak hayvan sahiplendirme yapıyoruz. Özellikle ormanda bulduğumuz hayvanların durumu eğer beslenmiyorsa çok daha zor.” diye konuştu. Hava şartlarının elverişli olmayışından kaynaklı birçok köpeğin ormanda gençlik hastalığına yakalanıp öldüklerini söyleyen Kulaksız, konuşmasına şöyle devam etti: “Kışın daha soğuk olduğundan hayvan ölümleri artıyor ve sahiplendirmelerimiz kışın daha yoğun geçiyor. Özellikle yavru bulduğumuz hayvanlar için hemen ilan açıp sahiplendiriyoruz.”

GÖNÜLLÜLER ‘GÖNÜLLÜ’LERDEN SEÇİLMELİ

Hayvanlar barınaklarda, sokaklarda, ormanlarda yaşamlarını sürdürüyor. Fakat hayvanların barınakta iyi ortamlarda yaşamadığını ileri süren Hayvan Dostları Kulübü Başkanı Kulaksız, “Birçok hayvan barınak hastalığı adı verilen hastalığa yakalanıp ölüyor, bu durum maalesef çok üzücü. Öyle bir şey olsun ki hiçbir hayvan barınaklara muhtaç kalmasın hepsinin sahibi, yuvası olsun bir tek bunu istiyorum. Barınaklarda çalışan gönüllüler de kesinlikle gönüllü olmalılar. Şoföründen müdürüne, temizlikçisine, kement tutanından aşçısına kadar. Hayvan sevmeyen kişiler orada ne temizlik yapar ne de hayvanların bakımını tam olarak sağlar, sonrasında hastalıklar birbirini doğuyor.” şeklinde konuştu.

“KANUN HAYVANLARI KORUMUYOR, KORUYORMUŞ GİBİ GÖZÜKÜYOR”

Ülkemizde Hayvanları korumak için çıkarılan yasalar var fakat yeterli mi sorusunun cevabı hayvan severler tarafından hala tartışılan bir konu. Hayvan yasalarının yetersiz olduğunu savunan ve bu durumu “Yasa hayvanları korumuyor, koruyormuş gibi gözüküyor.” diyerek eleştiren Kulaksız, “5199 numaralı sözde hayvanları koruma kanunu hayvanları koruyormuş gibi gözüküyor ama öyle bir şey yok. Bir hayvanın kulağını kestiğinde, ya da Adapazarı örneğinde olduğu gibi köpeğin patilerini kestiler fakat cezalar tamamen yetersiz.” dedi. Hayvanların kanunda “mal” hükmünde geçmesini yadırgayan Merve Rabia Kulaksız, “Bir canlı nasıl mal diye adlandırılır, bu tamamen anlamsız bir olay.” diye konuştu. Hayvan severler tarafından kanun yetersiz bulunduğundan Devlet yetkililerin “kanunun iyileştirileceğiz” sözlerini hatırlatan Kulaksız, “Birtakım değişiklikler gündemde (!) ama zaten bu değişiklikler senelerdir gündemde.” diyerek sitemini dile getirdi.

“PANDEMİ ZAMANINDA HAYVAN BESLEMESİNDE ÇOK ZORLANDIK”

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 ile birçok alanda değişiklikler yapıldı. Haliyle eğitim sistemi de değişti, eğitimler artık yüz yüze değil online olarak görülmeye başladı. Üniversiteler de online eğitime geçiş yapınca yemekhaneden hayvanlara yemek çıkmadığını söyleyen Kulaksız, “Pandemi zamanında hayvan beslemesinde de çok zorlandık özellikle sokağa çıkma yasaklarında. Bu durumda hayvanları tabi ki aç bırakmayacaktık, öğrenciler olarak aramızda her ay para toplayıp mama almaya başladık. Hem tedavileri için hem de beslenme ihtiyaçları için gönüllüler ile para topladık. Her ay alt limiti 20 tl olacak şekilde belirledik ve hayvanların ihtiyaçları için para topladık. 20 tl veren de var 300 tl verende kimin gücü neye yetiyorsa o parayı verdiler. Ve bu paralarla yaklaşık özel klinikte 10 hayvan tedavi ettirdik.” diye konuştu. Sokağa çıkma yasağında birçok sefer hayvan beslenmek için ceza yediğini anlatan Kulaksız, “Onlar için değer.” ifadelerini kullandı.

KÖPEKLER DOĞAL AFETLERDE BİRÇOK CAN KAZANDIRDI

Geçtiğimiz haftalarda İzmir’de yaşanan üzücü deprem sonrası K-9 kurtarma köpekleri ve Kahraman arama kurtarma köpekleri birçok kişinin enkazdan sağ çıkmasına yardımcı oldu. İnsanların hayvanlara karşı tutumunun hala değişmediğini düşünen Rabia Kulaksız, “99 depreminde ben 5 yaşındaydım ve depremi çok iyi hatırlıyorum. O Kahraman arama kurtarma köpeklerinin fotoğraflarını hala görüyoruz. Eğer insanlar bilinçlenmiş olsaydı bence 99 depreminde bilinçlenir ve hayvanların kıymetini anlarlardı. Elazığ, Malatya, Bingöl depremlerinde de bir sürü köpek AFAD’a yardım etti ama yine de insanlar nankör yapılan iyiliği unutuyorlar.” diye konuştu. Sosyal medyanın bu konuda bir öncü olduğunu fakat insanların yine de duyarsız olduğunu savunan Kulaksız, “Kahraman köpeği paylaşıyor ama acaba bir kap mama bir kap su koymuş mu kapısının önüne bunları sorgulamak lazım. O duyarlılıkta mı, o bilinçte mi bilinmiyor. O an insan gurur duyuyor ama iki gün sonra haberlerde dişi köpeğe edilen tecavüzü izliyoruz. Yazıktır.” diyerek isyan etti.

HAYVANLAR İNSANLARDAN NE İSTER Kİ? “BİR KAP MAMA BİRAZ ŞEFKAT”

Hayvanlar insanların dostu, yardımcısı, dert ortağı olması gerekirken insanların derdi hayvanlar oldu. Fakat onlarla iletişim kurmak hiç zor değil biraz sevgi onlara yetecektir. Hayvanlar insanlardan ne ister sorusunu değil de insanlar hayvanlardan ne ister sorusu sorulmalı belki de… “Hayvanlar bizden ne ister sorunun cevabı çok geniş. Bir kap su bir kap mama olarak başlar, sevgi olarak biter.” diyen Hayvan Dostları Kulübü’nün Başkanı Merve Rabia Kulaksız, konuşmasını şöyle tamamladı: “Her şeyden çok sevgi istiyorlar, ilgi istiyorlar, hoş görü istiyorlar. Bir köpeğin başını okşadığınızda size minnet dolu bakışı veya ormanda besleme sırasında yarım ağız yediği mamayla arkanızdan koşup gelmesi bunlar paha biçilmez şeyler. Çok şey istemiyorlar aslında. Yattığı yerde tekmelenmesin, başı okşansın, mama verilsin istiyorlar. Kısacası satın alınmayı değil sahiplenilmeyi istiyorlar.”

Muhabir: ŞEYMA ALTUNOK