DOLAR

32,4704$% -0.09

EURO

34,8292% 0.01

GRAM ALTIN

2.419,43%-0,09

ÇEYREK ALTIN

3.958,00%0,00

BİST100

10.045,74%-0,37

BİTCOİN

1873698฿%-3.97171

a

Yüksek Ücretlere Rağmen Tarımda Çalışacak Eleman Yok

Türkiye’de tarım ve çiftçinin en büyük sorunlarından birinin yüksek ücrete rağmen çalışacak insan bulunamaması olduğunu dile getiren Akit Gazetesi Yazarı Hüseyin Öztürk, “Barınma ve yemek hariç 5500 TL’ye çoban bulunamıyor” dedi.

Akit Gazetesi Yazarı Hüseyin Öztürk, Türkiye’de tarım ve çiftçiye dair bir takım sorunları dile getirdiği yazısında şu ifadelere yer verdi:

ad768x90

“Tarım ve hayvancılık istiklal meselesidir

Devletimizin tarım ve hayvancılık desteğiyle çalışan çiftçilerimizin en büyük şikâyetlerinden birisi, yüksek ücrete rağmen çalışacak insan bulamamaları yönündedir.

Bir örnek: Sigorta, barınma ve yemek hariç, 5500 TL’ye çoban bulunmuyor.

Tarım ve hayvancılıkta her türlü modern tarım aletinin bulunduğu ama üzerine çıkarak çalışacak kimselerin yokluğundan dem vurulmakta.

ad768x90

Köylerden şehirlere “tembel göçü” denilen bir göçten söz edilmekte! “Devlet versin biz yiyelim” diyenlerin sayısının arttığı söylenmekte!

Bu arada, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’dan sonra en çok sevilen isim olan İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’ya bir mesaj var.

Derler ki; Valilikler ve Kaymakamlarımızdaki sosyal yardımlaşma vakfından yardım alanların mutlaka iyi irdelenmesi ve denetlenmesi lazım”. Burası çok mühim sayın bakanımız.

Tarıma dönelim ve aklı erenler ne diyor ona bakalım:

“Ülkemizin hiçbir yerinde işlenmeyen bir metre bile toprak kalmamalı. Hisseli tapular tarımın düşmanıdır. Gerekirse bu arazileri TİGEM işlemeli.

Az topraktan çok verim elde edecek formüller imece usulüyle hayata geçirilmeli. Bu geleneğimizin yaşatılması milli birliğimiz için elzemdir.

Osmanlı devrinde tarımı ihmal edenlere ilginç bir yöntem uygulanırmış. Toprağını nadas (herk) dışında 3 yıl üst üste işlemeyen çiftçiden, “çift bozan” adı altında toprağın boş kalmasından doğan zararları ödemek için öşür alınırmış.

Sırası geldi, Teoman Duralı’nın ifadelerini derç etmeli.

“Tarımı ihmal ediyoruz. Yarın bir gün cep telefonu, araba yemeyeceğiz. Besin maddesine ihtiyacımız var. Bilmem kaç bin yıllık yerli tohumu bıraktık. Üretimimizi artırmamız, hayati nesneleri üretmeye ağırlık vermemiz gerekiyor”.

Evet, her şeyi devletten beklemek, ülkemizin bekası ve istiklalimiz için bile bile lades olmak demektir. Devletimiz kalkınma adına istenilen tüm destekleri sunmaktadır.

Bu imkânlar, cüzdan öncelikli değil, vicdan öncelikli kullanılırsa, haram yerine helal tercih edilirse, tarım ve hayvancılıkta kimse bizi tutamaz.

Ezcümle:

Ayağı toprağa değmemiş, topraktan bir ot dâhi koparmamış ama tarım ve hayvancılık konusunda devlete ahkâm kesenlere şu veciz ifadeyi hatırlatalım.

“Ne yağmur görmüş ıslanmış, ne ölüm görmüş uslanmış”. Ciddi meseleler bu çenesi düşüklerin yüzünden heba olmaktadır.”

ad768x90
ad768x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Tüm Yorumlar (1)
  • Ahmet söyler
    2 yıl önce
    2 0

    Yüz haneli bir köyde yaşayan bir küçük çifci olarak şu an nüfusumuz tükeniyor sebep geliri köylüyü beyhuder etmiyor inek veya dana beslesen yem pahalı ekip biçsen mazot ve gübre pahalı onun için köylü köyünden kaçıyor

Sıradaki haber:

Kırşehir’de “40 Köy 40 Tohum Projesi”nde 150 Bin Sebze Fidesi Daha Dağıtıldı

HIZLI YORUM YAP