Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkanı Ufuk Şentürk, Türkiye’de yaklaşık 4000 dekarlık alanda jeotermal ısıtma yapıldığını, bu alanı 4-5 katına çıkararak tarımdaki maliyetleri düşürmeyi hedeflediklerini bildirdi.
Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkanı Ufuk Şentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de toplam 13 bin dekar sera alanında ısıtma yapıldığının tahmin edildiğini söyledi.
Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sera Bölgeleri (TDİOSB) çalışmaları kapsamında yıl sonuna kadar 2800 dönüm arazide daha seraların inşasına başlanacağını ifade eden, Şentürk, şöyle konuştu:
Tarım ve Orman Bakanlığı ile pek çok belediye, jeotermal enerji kaynaklı seracılığı desteklemekte ve bununla ilgili çalışmalar yürütmektedir. Bu alanda istihdam edilecek kişi sayısı da 1500 olarak öngörülüyor. Türkiye jeotermal kaynaklar açısından zengin olduğu için jeotermal kaynaklı seracılığın da ülkemizin doğusundan batısına yapılabileceğine inanıyoruz. TDİOSB çalışmaları kapsamında Aydın Efeler’de 650 dönüm, Manisa Alaşehir’de 1500 dönümde yer belirleme çalışmaları sonuçlandı ve yer tahsis çalışmaları aşamasına geçildi. Denizli Sarayköy’de ise 650 dönümlük altyapı ve arazi tahsis çalışmaları tamamlanarak arazi dağıtımları yapıldı. Jeotermal kaynaklar ile tarımsal üretim, elektrik üretiminin ikincil yatırım konusudur. Türkiye’de yaklaşık 4000 dekarlık alanda jeotermal ısıtma yapılmakta. Hedefimiz bu alanı 4-5 katına çıkararak optimum düzeyde kaynağımızdan faydalanmak ve tarımdaki maliyetleri düşürmektir.”
“Tarımda jeotermal Ar-Ge yatırımları YEKDEM’e bağlı”
Şentürk, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’nın (YEKDEM) bitiş tarihinin ötelenmesini beklediklerini, ayrıca yenilenebilir enerjide mevzuat düzenlemesine ihtiyaç bulunduğunu aktardı.
Seracılıkta yetiştirilen ürünün kalitesinin ve veriminin, bitkinin istediği çevre koşullarının oluşturulmasına bağlı olduğuna dikkati çeken Şentürk, şöyle devam etti:
“Bitkiler genelde yaz bitkileri olmaları dolayısıyla yüksek sıcaklık istemektedirler. Biz bu ısıyı jeotermal enerjiden sağlayarak, hem seracılık maliyetlerini düşürüyoruz hem de ürünün yetişmesi için uygun ortamı sağlamış oluyoruz. Sera içi sıcaklık artışında her 10 derecelik artışın bitki gelişimini 2 kat arttırdığı belirlenmiştir. Örneğin Aydın’da jeotermal ısıtmasız seralarda yılda 2 dönem halinde yapılan dekarda 12-20 ton arası verim alınırken, jeotermal ısıtmalı seralarda bu verim 30-40 tona varmaktadır. Bu seralar modern teknolojik seralar olduğu için toprak kullanılmamaktadır. Dolayısıyla topraktan kaynaklı herhangi bir hastalığa karşı ilaç kullanımına da gerek kalmamaktadır. Sıcaklık kontrolü bilgisayar vasıtasıyla yapıldığından sıcaklık kontrol ve dengesi verimli bir şekilde çalışmaktadır.”
Sera ve kurutmacılıkta jeotermal enerji
Şentürk, jeotermal kaynakların tarımın her alanında verimliliği ve kaliteyi artırmak için kullanmasının önemli olduğunu ifade ederek, Türkiye’de 2000’in üzerinde petrol arama amacıyla açılan ama ekonomik olarak faydalanılamayan ve içerisinde jeotermal kaynak bulunduran kuyunun tarımsal faaliyetler için kullanılmasının ekonomiye ve petrol ruhsatı sahiplerine katkı sağlayacağını söyledi.
Jeotermal kaynaklardan birçok alanda faydalanabileceğini aktaran Şentürk, “Jeotermal kaynaklardan başta sera yatırımları, meyve sebze kurutmacılığı ve balık yetiştiriciliği faaliyetlerinde faydalanılması gerekiyor. Kaynak bulunabilirliği ve ulaşılabilirliği açısından Ege Bölgesi ve Güney Marmara Bölgesi avantajlı görünüyor fakat ikincil yatırımlar için elektrik üretiminde olduğu gibi çok yüksek sıcaklıklara ihtiyaç duyulmuyor. Bu sebeple kaynağın bulunduğu pek çok bölge ikincil yatırımlar için uygundur denilebilir. Bu kapsamda jeotermal enerjiden Gaziantep, Nevşehir, Kayseri, Manisa, Aydın, Denizli, Afyon, Antalya ve daha birçok ilde hem seracılıkta hem de kurutmada faydalanılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.