32,4958$% -0.04
34,8234€% -0.52
2.441,31%0,22
4.050,00%-0,02
9.915,62%2,05
2077883฿%-0.81457
Durmuş Duyan, Antalya’nın Karaöz Mevkii’nde portakal ve nar bahçeleri olan bir çiftçi. Bu yıl ani sıcaklık artışı ve yağış yetersizliğinden dolayı portakal veriminin yarı yarıya düştüğünü söylüyor. Bu durum fiyatlara da yansıyor; Durmuş Duyan uzun 40 yılı aşkın süredir çiftçilik yapıyor. “Yıllardır portakal verimimiz bu kadar düşmemişti, böyle devam ederse portakal ağaçlarını söküp yerine kuraklığa dayanıklı büyümüş zeytin ağaçları dikeceğiz.” diyor Duyan. Henüz 7 senedir tarımla uğraşan Emir Tuna ise zeytin yağı üreticisi.
“Geçtiğimiz yıl 300 ağaçtan 6 ton zeytin, 6 ton zeytinden de bin litrelik yağ üretimimiz oldu. Geçtiğimiz Kasım ayındaki hasatta ise 850 kilo zeytin alabildik sadece. Verim tahmin edemeyeceğimiz kadar düştü.” 2020 Mayıs ayında sıcaklığın Antalya’da aniden 43 dereceleri görmesi ile bütün meyve ve çiçeklerin döküldüğünü söyleyen Emir Tuna, bu durumun Allah’tan geldiğini ve zeytin yetiştiriciliğine devam edeceğini ifade etti.
Durmuş Duyan ve Emir Tuna gibi, geçimini çiftçilikle kazanan, üretime gönül vermiş binlerce çiftçi bir yandan bereketli yağmurlar için dua ederken bir yandan da çareler arıyorlar.
Yalnızca Karaöz bölgesinde bile durum bu kadar vahimken kuraklığın yakın zamanda Türkiye’nin en önemli gündemi olması kaçınılmaz. Daha şimdiden kuraklık sebebiyle verimden düşen bitkiler; çiftçileri ve pazardaki son tüketiciyi oldukça zorluyor. Yalnızca portakal ve zeytinyağının bile geçen sezona göre kuraklık sebepli fiyatlarının arttığı gözleniyor. Bu durumda çiftçilerin yeni çareler araması gerekiyor. Artık onların da hem az su isteyen, hem de düşük maaliyetli ürünlere yönelmesi kaçınılmaz oluyor. Bu kötü senaryoyu yavaşlatmak da mümkün; tarımda su tüketimini en aza indirmek için farklı sulama ve iklimlendirme çalışmalarının yaygınlaştırılması gerekiyor. Örneğin “damlama” yöntemi ile sulama sisteminin “salma” yönteme göre su tüketimini yarı yarıya azalttığı biliniyor. Çiftçilerin ağaç sulamada damlama yöntemine yönelmesi gerekiyor.
Antalya Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin kuraklığın tarımı etkilediğinin uzun süredir farkında olduklarını ve bunun için yerel yönetim olarak gerekli önlemleri almaya başladıklarının vurguluyor. Şahin, Akdeniz Bölgesi’nin en önemli tarım arazilerinin Aksu ilinde olduğuna dikkat çekerek: “Kuraklık ve farklı iklim olayları sebebiyle verimlerin düştüğünün farkındayız. Ana gündemimiz tarım, bizler sıklıkla zarara uğrayan çiftçilerimize bilirkişi öncülüğünde fide ve hibe desteği sağlayarak tarımın Aksu’da sürdürülebilir olması için çabalıyoruz. Çok değerli çiftçilerimiz de biliyor ki belediyeleri her zaman yanlarında. Kuraklık önlemi olarak da; İlçenin belli noktalarına su kuyuları açtık ve şebeke suyu ile araç ve halı yıkama işlerini yasakladık.”
Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) verilerine göre 3 aylık periyotlar halinde en şiddetli kuraklığı yaşıyoruz. Yine MGM verileri; 2020’de ekim ve kasım ayı toplam yağışı 56.4 milimetre, normal yağış ortalaması 118.8 milimetre ve geçen yılın aynı dönemine göre yağış ortalaması ise 58.3 milimetre oldu. Ekim ve kasım ayı toplam yağışlarında normale göre yüzde 53 ve geçen yıl yağışlarına göre yüzde 3 azalma gözlendi. Ekim ve kasım ayı toplam yağışları, tüm bölgelerde normale göre azalma gösterdi. Son aylarda birçok büyükşehirden ard arda barajların su seviyeleri hakkında korkutan açıklamalar geliyor. Koronavirüs salgını sebebiyle artan su tüketimi de son dönemde barajların su seviyesinin düşmesinde önemli bir etken oluşturuyor. Bunun sonucu olarak da kuraklık tüm tarım ürünlerini etkiliyor. Kuraklık şimdilik toplumun genelini dolaylı yoldan etkilese de yakın zamanda bu etkileri çok sert bir şekilde hissedeceğiz gibi görünüyor.
Kuraklığın yakın zamanda ön görülen ve ön görülemeyen birçok sonucu olacak gibi görünüyor. Bu sorunların başında da tarım alanlarının deforme olması, şehir sorunları, temiz su kaynağı yetersizliği ve sağlık problemleri gelebilir. Yerel ve ulusal yönetimlere büyük işler düşse de kişisel olarak önlemler almak gerekiyor. Önümüzdeki yıllar boyunca gıda bir market uzağımızda olmayabilir, olsa bile fiyatları toplumun düşük gelirli vatandaşları tarafından ulaşılmaz olabilir. Hep anlatılan pirinç tanesi hesabı gibi ülke olarak kişi başı bir litre su daha az kullansak günün sonunda barajlarımızda 80 küsür milyon litre su daha fazla kalacak.
Kar Yağışı Çiftçilerin Yüzünü Güldürdü Emekler ‘Beyaz Altın’ İle Buluştu
Çiftçilere 4,4 Milyar Lira Tarımsal Destekleme Ödemesi Bugün Yapılacak
İsrafı Önlemeyi Simgeleyen “Turuncu Bayraklı” Otel Sayısı Artıyor
Sütün Maliyeti ve Fiyatında Kafalar Karıştı
Enginarın Üretim Üssü İzmir’de Üreticinin Hasat Mesaisi Arttı
Gübrelerin Dağıtım, Lisans ve Tescil Belgelerine İlişkin Esaslar Düzenlendi
Çiftçilere 694,5 Milyon Lira Tarımsal Destekleme Ödemesi Yapıldı
40 Bin TL Maaşla Çoban Bulamayınca Çözümü Nöbetleşmekte Buldular
Ordu’da Kahverengi Kokarca Zararlısına Karşı Fındık Bahçeleri İlaçlanıyor
Hazine ve Maliye Bakanlığı Gıdadaki KDV İstismarını Önlemek İçin Çalışma Başlattı
USK, Çiğ Süt Tavsiye Fiyatını Üreticinin Eline 14,65 Lira Geçecek Şekilde Belirledi